isimler güzel ama değil mi? "samsun"' kentinin ismi buradan gelmiyor, hayır :) samson, "erişkinler için masallar" namlı, eski ahit adlı, sizin bildiğiniz isimle de, "tevrat" denen kitapta öyküsü anlatılan bir süper kahraman.
giriş fena olmadı. samson'u biraz tanıyalım; kendisi gücünü hiç ustura değmemiş saçlarından alan, fantastik bir figür.. gücünü hisseder gibiyim : ) uuuuu! aslen yahudidir. zaten diğer adı da şimşondur.
eski ahit'in "hakimler" kitabında söz edilir samsondan. o sıralar, museviler çok azgınlaştıklarından, tanrı kendilerine ne bir nebii, ne de bir kral yollar. fetret devri gibi bir şey yani. o zamanlar henüz müslüman olmamış filistinlilerin eline esir düşerler. hakimler kitabı da zaten, bu dönemde idareci konumunda bulunan kişilerin icraatlerini anlatır.
samson'un annesi
tipik yahudi efsanelerindeki gibi, uzunca süre hamile kalamaz. tanrıya
ettiği dileğin kabulü için bir adak adar. buna göre; çocuğu doğduğunda,
yaşamı boyunca saçlarına hiç ustura değdirmeyecek, uzatacaktır. bu adak güzel gelir tanrıya. tanrı
ona bir çocuk verir ve bebeğin adını şipşak "şimşon" koyarlar. kadın,
tanrısına verdiği sözü tuttuğundan, tanrısı kadının çocuğunu aziz ve güçlü
kılar. bundan sonra samson, kralsız israil'e yarı kral olur.
filistinlilerin korkulu rüyası haline gelir. bu güç öylesi ciddi boyutlardadır ki, samson'un, bir eşek çenesi ile 100
kadar palestinli ve bir aslanı öldürdüğü tevratta hikayesinin geçtiği pasajda
anlatılır.
vakti geldiğinde,
babası ona kuraldışı olmasına karşın, palestina'lı (modern filistinin antik
dönemdeki pagan ismi) bir kadın alır. ismi "delilah"tır bu
kadının.
kadın, tam
da fettan kadın tanımlamasına uyacak türden bir yapıya sahiptir.
filistinli akrabaları onu, samson'un gücünün sırrını öğrensin diye, samson'a
peşkeş çekerler. kadın vakti geldiğinde, samson'a gücünün sırrının ne olduğunu
sorar. o da: "beni ince 7 adet iple bağlarsan, gücüm kaybolur" der.
kadın, onu bağlar, ve ardından perde arkasında beklettiği kayınbiraderlerini(kelimeye bak) odasına alır. ancak, şimşon şaşırtıcı şekilde bağlandığı yerden kendisini
kurtarır ve onları iyi bir hırpalar. delilah aldatıldığını anlar, şimşon onu
sevse de, hala güvenememektedir. bu durum birkaç kez daha, iplerin sayısı
artırılarak tezahür eder. her defasında samson delilah'ı kandırır ve tuzaktan
yırtar. delilah ise, son kozunu oynamaya karar verir.
"sen beni
hiç sevmiyorsun".. der. samson: "ne münasebet.. ben seni çok
seviyorum."
"sen beni
sevsen, gücünün sırrını söylerdin. nereden geliyor bu gücün?" diye sorar
fettan karı. yanıtı öğrenirse, akrabaları samson'u güçsüz bırakmanın formülünü bulmuş olacaklarından, israil sonsuza dek onların kalabilecekti.
samson artık
dayanamaz, ona gücünün menşeini söyler;
"saçlarım
anam tarafından yahve'ye adanmış, annem sözünü tutup, saçlarıma ustura
değdirmediği; saçlarım uzun olduğu için tanrı beni güçlü kılmış. saçlarım ustura
kullanılarak kesilirse gücüm ortadan kalkar.." der.
tabii, bir yandan
da delilah'a güvenmemektedir.
gece olduğunda,
delilah eline bir ustura alır ve kendisi farketmeden saçlarını keser.
ardından,
kayınbirader ve emmioğulları delilah'ın yanına vararak, samson'u kıskıvrak
yakalarlar. samson, tanrının yanında olacağını öngörür, "nasılsa
kurtulurum" der. ancak tanrı ile yapılan ahdi bozduğundan, tanrısı yahveh
onu terkeder. bundan sonra palestinliler kendisini memleketlerine götürürler,
orada bir eğlence mekanında kadın kıyafeti giydirerek, dansöz yaparlar.
filistinli
krallar onu kendilerinin eğlence aracı olarak tayin etmelerinin yanısıra,
gözlerine mil çekerek, değirmende un öğütme işinde de kullanırlar. öte yandan, içteniçe
samson'a sevgisi artan lanet kadın delilah, sıklıkla onu görmeye gelir, tabii
şimşon onu görmez.
bu arada,
samson'un saçları hızla uzamaktadır. filistinli putperest idareciler, tanrının
onun yanından ayrılmasından sebep, bu detayı es geçerler.
büyük gün gelip
çatar.. filistinlilerin, büyük eğlenceleri için, pagan tapınak içinde gözleri
görmeyen şimşon bir adamla dövüştürülecektir. 2 adam şimşon'un koluna girerek
onu tapınağı tutan iki ana kolonun ortasına bırakırlar ki, önünü görmeyen
samson tutunup ayakta durabilsin. aslında bu detay, sonraki saatlerde onların
sonunu hazırlayacaktır..
uzaktan olayları
izleyen delilah, herkese rağmen sevdiği adam samson'un yanına gider. samson
mırıldanmaktadır delilah şöyle bir kulak verir:
"tanrım, ahh
ahh! tanrım..", "son kez bana gücümü, tek sefere mahsus olmak üzere
yeniden ver.." "ver ki bu sünnetsizlerin tapınaklarını başlarına
yıkayım" der.
tanrının onun
arzusunu yerine getirdiğini, vücudundaki masküler titreşimlerden anlayan
samson, kokusunu aldığı delilah'a: "buradan ayrıl çabuk, ölmek
istemiyorsan..." der. (pas vermesene oğlum!) ama o ayrılacağı yerde, şimşon'a sarılır. tam o
sırada, izleyiciler arasındaki büyük başlar doğrularak, delilah'ın ne yaptığını
kavramaya çalışırlar.
artık vakit gelip
çatmıştır.. samson, gücüne kavuştuğundan, iki koluyla tutuğu iki sütunu fena
halde kavrar ve yerinden sökerek, karşıda amfitiyatronun boşluğuna atar. artık
tapınak temelden çatırdamaya başlamıştır. bir anda göz gözü görmez, her yer
toza karışır. filistinli krallar ve onların müttefikleri yerle yeksan
olurlar.
iş bu öykü, tevrat yazarlarınca (museviler tevratın tanrı vahyi olmadığını kabul ederler) musevi toplumu olarak aralarında kaldıkları pagan dünyaya korku salmak için de, uydurulmuş olabilir.
karar okuyanların, mutlu geceler.
Tamamen uydurulmuş bir düzmece ayrıca çok komik
YanıtlaSil