18 Mayıs 2013 Cumartesi

Samson ve Delilah




isimler güzel ama değil mi? "samsun"' kentinin ismi buradan gelmiyor, hayır :) samson, "erişkinler için masallar" namlı, eski ahit adlı, sizin bildiğiniz isimle de, "tevrat" denen kitapta öyküsü anlatılan bir süper kahraman.

giriş fena olmadı. samson'u biraz tanıyalım; kendisi gücünü hiç ustura değmemiş saçlarından alan, fantastik bir figür.. gücünü hisseder gibiyim : ) uuuuu!   aslen yahudidir. zaten diğer adı da şimşondur.

eski ahit'in "hakimler" kitabında söz edilir samsondan. o sıralar, museviler çok azgınlaştıklarından, tanrı kendilerine ne bir nebii, ne de bir kral yollar. fetret devri gibi bir şey yani. o zamanlar henüz müslüman olmamış filistinlilerin eline esir düşerler.  hakimler kitabı da zaten, bu dönemde idareci konumunda bulunan kişilerin icraatlerini anlatır. 

samson'un annesi tipik yahudi efsanelerindeki gibi, uzunca süre hamile kalamaz. tanrıya ettiği dileğin kabulü için bir  adak adar. buna göre; çocuğu doğduğunda, yaşamı boyunca saçlarına hiç ustura değdirmeyecek, uzatacaktır.  bu adak güzel gelir tanrıya. tanrı ona bir çocuk verir ve bebeğin adını şipşak "şimşon" koyarlar. kadın, tanrısına verdiği sözü tuttuğundan, tanrısı kadının çocuğunu aziz ve güçlü kılar. bundan sonra samson, kralsız israil'e yarı kral olur. filistinlilerin korkulu rüyası haline gelir. bu güç öylesi ciddi boyutlardadır ki,  samson'un, bir eşek çenesi ile 100 kadar palestinli ve bir aslanı öldürdüğü tevratta hikayesinin geçtiği pasajda anlatılır. 



vakti geldiğinde, babası ona kuraldışı olmasına karşın, palestina'lı (modern filistinin antik dönemdeki pagan ismi) bir kadın alır. ismi "delilah"tır bu kadının. 
kadın, tam da fettan kadın tanımlamasına uyacak türden bir yapıya sahiptir. filistinli akrabaları onu, samson'un gücünün sırrını öğrensin diye, samson'a peşkeş çekerler. kadın vakti geldiğinde, samson'a gücünün sırrının ne olduğunu sorar. o da: "beni ince 7 adet iple bağlarsan, gücüm kaybolur" der. kadın, onu bağlar, ve ardından perde arkasında beklettiği kayınbiraderlerini(kelimeye bak) odasına alır. ancak, şimşon şaşırtıcı şekilde bağlandığı yerden kendisini kurtarır ve onları iyi bir hırpalar. delilah aldatıldığını anlar, şimşon onu sevse de, hala güvenememektedir. bu durum birkaç kez daha, iplerin sayısı artırılarak tezahür eder. her defasında samson delilah'ı kandırır ve tuzaktan yırtar. delilah ise, son kozunu oynamaya karar verir.

"sen beni hiç sevmiyorsun".. der. samson: "ne münasebet.. ben seni çok seviyorum."
"sen beni sevsen, gücünün sırrını söylerdin. nereden geliyor bu gücün?" diye sorar fettan karı. yanıtı öğrenirse, akrabaları samson'u güçsüz bırakmanın formülünü bulmuş olacaklarından, israil sonsuza dek onların kalabilecekti.
samson artık dayanamaz, ona gücünün menşeini söyler;

"saçlarım anam tarafından yahve'ye adanmış, annem sözünü tutup, saçlarıma ustura değdirmediği; saçlarım uzun olduğu için tanrı beni güçlü kılmış. saçlarım ustura kullanılarak kesilirse gücüm ortadan kalkar.." der.
tabii, bir yandan da delilah'a güvenmemektedir. 
gece olduğunda, delilah eline bir ustura alır ve kendisi farketmeden saçlarını keser.

 ardından, kayınbirader ve emmioğulları delilah'ın yanına vararak, samson'u kıskıvrak yakalarlar. samson, tanrının yanında olacağını öngörür, "nasılsa kurtulurum" der. ancak tanrı ile yapılan ahdi bozduğundan, tanrısı yahveh onu terkeder. bundan sonra palestinliler kendisini memleketlerine götürürler, orada bir eğlence mekanında kadın kıyafeti giydirerek, dansöz yaparlar. 
filistinli krallar onu kendilerinin eğlence aracı olarak tayin etmelerinin yanısıra, gözlerine mil çekerek, değirmende un öğütme işinde de kullanırlar. öte yandan, içteniçe samson'a sevgisi artan lanet kadın delilah, sıklıkla onu görmeye gelir, tabii şimşon onu görmez. 



bu arada, samson'un saçları hızla uzamaktadır. filistinli putperest idareciler, tanrının onun yanından ayrılmasından sebep, bu detayı es geçerler.

büyük gün gelip çatar.. filistinlilerin, büyük eğlenceleri için, pagan tapınak içinde gözleri görmeyen şimşon bir adamla dövüştürülecektir. 2 adam şimşon'un koluna girerek onu tapınağı tutan iki ana kolonun ortasına bırakırlar ki, önünü görmeyen samson tutunup ayakta durabilsin. aslında bu detay, sonraki saatlerde onların sonunu hazırlayacaktır.. 


uzaktan olayları izleyen delilah, herkese rağmen sevdiği adam samson'un yanına gider. samson mırıldanmaktadır delilah şöyle bir kulak verir:
"tanrım, ahh ahh! tanrım..", "son kez bana gücümü, tek sefere mahsus olmak üzere yeniden ver.." "ver ki bu sünnetsizlerin tapınaklarını başlarına yıkayım" der.

tanrının onun arzusunu yerine getirdiğini, vücudundaki masküler titreşimlerden anlayan samson, kokusunu aldığı delilah'a: "buradan ayrıl çabuk, ölmek istemiyorsan..." der. (pas vermesene oğlum!) ama o ayrılacağı yerde, şimşon'a sarılır. tam o sırada, izleyiciler arasındaki büyük başlar doğrularak, delilah'ın ne yaptığını kavramaya çalışırlar. 

artık vakit gelip çatmıştır.. samson, gücüne kavuştuğundan, iki koluyla tutuğu iki sütunu fena halde kavrar ve yerinden sökerek, karşıda amfitiyatronun boşluğuna atar. artık tapınak temelden çatırdamaya başlamıştır. bir anda göz gözü görmez, her yer toza karışır. filistinli krallar ve onların müttefikleri yerle yeksan olurlar. 

iş bu öykü, tevrat yazarlarınca (museviler tevratın tanrı vahyi olmadığını kabul ederler) musevi toplumu olarak aralarında kaldıkları pagan dünyaya korku salmak için de, uydurulmuş olabilir. 

karar okuyanların, mutlu geceler. 













1 yorum: