25 Aralık 2013 Çarşamba

kim ulan bu jezabel?


"sessizce bir ciğara  yakardın,
parmaklarının ucunu yakardın.
kirpiklerini eğerek bakardın,
üşürdüm, içim ürperirdi
felaketim olurdu, ağlardım.
akşamlar bir roman gibi biterdi,
jezabel kanlar içinde yatardı.
limandan bir gemi giderdi
sen kalkıp ona giderdin.."



attilla ilhan'ın "üçüncü şahsın şiiri"ni bilmeyenimiz yoktur herhalde. sevelim sevmeyelim, atilla ilhan hala dizeleri en çok hatırlanan şairdir ülkemizde, en çok ezberlenen. 

ben şiirden nefret ederim tabii, şairleri kasıntı bulurum hep. hiç ilgim yoktur. 
 bunu niye yazdım peki? bu mısralar başlığıma adını veren jezabel isimli hatunun atilla ilhan kalemine düşüşünden dolayı buraya nakledildi. tutkunları okuyor bu şiir belki ama, jezabel de kim yahu? deyip merak ettiklerini pek sanmam.


ben biraz açacağım. zira, kendisi old testament dahilinde öyküsü dillendirilen sansasyonel kadınlardan birisidir. 
büyük israil krallığı ikiye bölünmüş, güneyde bir yahuda krallığı oluşmuştu. hükümranlık sırası ahab'ındır. lakin bu hakkı cebren ve hileyle alan ahab'ın ardında bir kadın vardır. jezabeldir o da. jezabel fenikeli pagan bir babanın prenses kızıdır. israile de statü gereği kraliçe olur. lakin kendisi ve eşinin iktidara gelişi hayli sancılı olduğu kadar, iktidar süreci de kanlı geçer. tevratın en korkunç kadın betimlemerinden olan jezebel, ülkeye putperestliği sokar.  fenikeli babasının (ki fenikelilerin en eski antik dönemlerde cennet ve cehennem inanışı taşıdıkları da bilirinir-aydınlık ve karanlık ülkeler olarak-) inanışlarını zaten zor ayakta duran israil monoteizmine sokar. biat kültürüyle yoğrulmuş kentler yeni tapınaklar görür. direnenler hunharca katledilir. baal uygulamaları nedeniyle bebekler ateşlerde yakılır. tanrının başka uluslardan kadınla evlenmeyi yasak ettirecek kadar kötü namlı bu kadın için, bir de kehanet yazılacaktır elbette. kehanete  göre jezabel bir kumpasa getirilip hayvanlarca parçalanarak ölecektir. 

gel zaman git zaman, yehu kral olur. amcasını bir ali cengiz oyunuyla iktidardan eden ahap ve karısından rövanşını almak istemektedir. kehanet uyarınca görev e yehudadır. 

hanım kızımız olağanca mağrurluğuyla saray camından dışarı bakarken, taze kral yehu tarafından camdan aşağı itilir. lakin hemen ölmez. aşağıdaki atlar talihsiz(!) kadının bedenini sürüklerken, köpekler de organlarını parça pinçik ederler. 
hayatı, yaşayışı ve hükümranlığı gibi ölümü de bi o kadar trajik olur (gelinliği kilometrelerce sürüklenecek kadar şaşalı düğün yapan prenses diananın ölümünün şarapnellerde bitmesi gibi) artık jezabel kanlar içinde yerde yatmaktadır.
hıristiyan ve yahudi vaazlerinde de kendisine yer edinen; delilah gibi havva gibi kötü muamele görmüş kadınlardan biri olmasının yanısıra, ilginç şekilde postmodern israil feministlerince desteklenir jezabel. feminizmle örtüşen neyi olduğu tartışıladursun, erkek eğemen bi dünyada kadın gücünü sembolize etmesi onun sivrilişine sebep olsa gerek..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder